Kemal MÜFTÜOĞLU Sitesi
  KAYSERİ Hakkında
 
Kayseri
KAYSERİ HAKKINDA

 

Kayseri

Mazaka, Kaisareia, Kayseri... 6000 yıllık bir şehir... M.Ö. 2000 yıllarında Anadoluya gelen Hititler, Kayseri yakınlarında Kültepeyi (Kaniş) kurmuş. M.Ö. de Mazaka adıyla Bağımsız Kapadokya Krallığının başkenti olan şehirde inanmayacaksınız belki ama 400 bin kişi yaşıyordu. M.S. 1782 de Roma eyaleti olan bölgenin başkenti olan şehrin adı artık Kaisareiadır. Bizans, 691 ve 721 yılları arasında Arap akınlarına uğrayan kent 1071 de Selçukluların egemenliğine geçer. Şehir daha sonra sırasıyla Danişmendliler, Moğollar, Eretna Beyliği ve 1398 yılında da Osmanlıların yönetimine geçer. Nihayet 1463 yılında Fatih Sultan Mehmet şehri Karamanoğulları''ndan alarak Osmanlılara bağlamıştır. Osmanlılar zamanında Kayseri, 1511''de Şahkulu ve Celali isyanları, 16. yy. sonrası Karayazıcı isyanı, 1624''te de Abaza Mehmet Paşa isyanı gibi önemli siyasi olaylara sahne olmuştur.18. yüzyılda ise, devletin sıkıntılarından faydalanarak hanedan ailelerinin ortaya çıkması, eşkiyanın artması şehrin sosyal ve ticart hayatını etkileyen en önemli olaylardır. Bu arada, şehir 1717 ve 1835 yıllarında iki büyük zelzele geçirmiş, harap olmuştur. Kayseri, XIX. yüzyıl sonlarında Ankara vilayetine bağlı Kayseri Sancağı''nın merkezi olmuştur. Kurtuluş Savaşı sırasında Develi''nin Bakırdağ bucağı bir süre Fransız işgali altında kalmıştır. Yunanlıların Haymana''ya kadar ilerlemesi üzerine, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), 24 Temmuz 1921''de hükümet merkezinin Kayseri''ye taşınmasına ve Ankara halkının da Kayseri''ye göç etmesine karar vermiştir. Kayseri''deki lise binası TBMM toplantıları için hazır duruma getirilmiştir. Kayseri bağımsız sancak merkezi iken; 1924 Anayasası ile vilâyet yapılmış, Cumhuriyet''in ilk yıllarında 39.500 nüfuslu, harap, küçülmüş, fakirleşmiş bir şehir halini almıştır. 1927 yılında demiryolu hattının şehre ulaşması ile ulaşımda büyük bir gelişme olmuştur.

Kayseri İsminin Menşei


Kayseri çok eski bir yerleşim merkezidir. Anadolu'da ilk siyasî birliği kuran Hititler bu bölgeye hâkim olmuşlardır. Kayseri yakınlarında bulunan "Kültepe" ve "Karahöyük"te M.Ö. 15. asra âit Asur ve Hitit kitâbe ve sanat eserleri bulunmuştur. Babillilerin zaman zaman bu bölgeye nüfusları uzamıştır. Frikya ve Lidyalılar ise bu bölgeye hâkim olamamışlardır. Asurlulardan sonra M.Ö. 6. asırda Persler bölgeyi istilâ etmişlerdir. M.Ö. 380 tarihlerinde Kayseri civârında Kapadokya Krallığı kurulmuştur. M.Ö. 4. asır sonlarında İskender'e, ölümünden sonra Selevkos (Asya) İmparatorluğuna tâbi olmuştur. M.Ö. 1. asırda Roma İmparatorluğu Birliğine katılmıştır. M.S. 17'de birlik dağılınca Roma İmparatorluğunun vilâyeti hâline geldi. Kapadokya Krallığı 15 kral ile 400 sene devam etmiştir. Kapadokya Krallığı zamanında Kayseri'nin güney batısında "Evsobia" veya "Mazaca" denilen şehir bulunuyordu. Romalılar zamanında Kayseri'yi diğer "Caesered"lardan ayırmak için "Caesered Mazaca" denmiştir. M.Ö. 77'de Ermeni Derebeyi Tigran Kayseri'yi âni bir baskınla yağma etti. M.S. 260 yılında Sâsânî Sahi Sahpur, Kayseri'yi yağma edip 12.000 Yahudi'yi öldürmüştür. O târihlerde Kayseri dünyanın sayılı büyük şehirlerinden olup nüfûsu 400.000'i aşıyordu. M.S. 395'te Roma İmparatorluğu ikiye bölününce bu bölge (Kapadokya) Anadolu'nun diğer bölgeleri gibi Doğu Roma (Bizans)'nın payına düşmüştür. Hıristiyanlık yayılırken Kayseri bu dinin en büyük merkezlerinden biriydi. M.S. 6. asırda İmparator Justinianus, Kayseri'yi surlarla çevirdi ve bazı îmâr faaliyetlerinde bulundu. Emevîler zamanında 690, 726, 729 ve 732'de İslâm orduları Halife Abdülmelik, Mesleme, Said ibni Hisam ve Süleyman ibni Hisam Kayseri'yi dört defa fethettiler. Fakat yeniden Bizans'ın eline geçti. Türkler Kayseri'yi Malazgirt Zaferinden birkaç yıl önce ele geçirmişler, fakat tam olarak 1071 zaferinden sonra hâkimiyet kurmuşlardır. Birinci Süleyman Sah, Kayseri'yi Selçuklu sınırları içine almış ve burası Konya'dan sonra Selçuklu Devletinin ikinci büyük şehri haline gelmiştir. 1071'den bu yana Kayseri devamlı Türk olarak kalmış muhtelif Türk devlet veya beyliklerinin hâkimiyetinde kalmıştır. Hiçbir işgal ve istilâya mâruz kalmamıştır. Selçuklular devrinde Kayseri, Konya'dan sonra ikinci başkent oldu. Selçuklu Sultani Alâeddin Keykubât zamanında Kayseri'nin durumu Bizans devrini gerilerde bıraktı. En parlak devrini yaşadı. Selçuklu Türkiye'sinin Konya'dan sonra en önemli şehri Kayseri'ydi. Dünyanın en güzel beldelerinden biri hâline geldi. Şehir birbirinden güzel eserlerle süslendi. Bugün Kayseri'deki eski eserlerin çoğu ve en değerlileri Selçuklu devrinden kalmış olanlardır. Selçuklulardan sonra İlhanlılar bu bölgeye hâkim oldular. 1277'de Mısır-Suriye Türk Memlûk Sultani Baybars Kayseri'ye geldi, fakat İlhanlılardan Kayseri'yi geri alamadı. On dördüncü asırda Emir Eretna İlhanlıların Anadolu genel vâlisi olarak Kayseri'ye geldi. İlhanlı İmparatorluğu yıkılınca Eratnaoğulları Beyliği kuruldu ve bu beyliğin Sivas'tan sonra ikinci başkentiydi. Eratnaoğulları'nın yerine geçen Kadı Burhaneddin'in hâkimiyeti uzun sürmedi. Şehir 1398'de Sultan Yıldırım Bâyezit tarafından fethedilip, Osmanlı Devletine katildi. Fakat dört sene sonra 1402'de Timur ile yapılan Ankara Savasından sonra Kayseri'yi Karamanoğulları ele geçirdi. Bir müddet sonra Kayseri'yi Maraş'ta bulunan Dulkadiroğulları Türk Beyliğine bıraktı. Karamanoğulları, Kayseri'yi Dulkadiroğulları Türk Beyliğinden geri alınca, Sultan İkinci Murad Hân 1436'da Kayseri'yi yeniden alarak Dulkadiroğulları Beyliğine verdi. (İkinci Murâd'ın annesi Dulkadiroğulları Beyi'nin kızı idi.) Bir müddet sonra Karamanoğulları Beyliği Kayseri'yi yeniden ele geçirdi. Memlûklar bir ara Kayseri'yi kuşattılar fakat alamadılar. 1508'de Sah İsmail Kayseri'ye geldi fakat kısa bir müddet sonra geri çekildi. Karamanoğulları Beyliği Osmanlı Devletine katıldığı için Kayseri, Dulkadiroğulları Beyliğinin idâresindeydi. Yavuz Sultan Selim Han 1515'te Kayseri'yi Osmanlı Devletine katınca Karaman (Konya) eyâletinin (beylerbeyliğinin) yedi sancağından (vilâyetinden) birinin merkezi oldu. 1825'te Kayseri'nin şehir nüfûsu 100.000 idi. Tanzimat'tan sonra Ankara eyaletinin (vilayetinin) beş sancağından biri oldu, üç kazası vardı. Cumhuriyet devrinde bütün sancaklara (mutasarrıflıklara) "vilayet-il" denilince Kayseri vilâyet oldu. "Kaysarîye" ismi Kayseri'ye çevrildi.

Kayseri'nin İklimi ve Bitki Örtüsü

İklim
Kayseri İli'nde kışları soğuk ve kar yağışlı, yazları ise sıcak ve kurak karasal nitelikli Orta Anadolu iklimi egemendir. Ancak il iklimi, yükseltiye göre yer yer farklılıklar gösterir. Buna bağlı olarak ilde iklim, çukurda kalan bölgelerde daha yumuşakken, yaylalardan dağlık kesimlere doğru gidildikçe sertleşir. Örneğin, çevreye göre çukur bir alanda yer alan Develi Ovası’nda kış ayları görece yumuşak geçmektedir. Sıcaklık ortalaması, il merkezine göre daha yüksek kesimlerde yer alan Sarız ve Pınarbaşı ilçelerinde daha düşüktür. Aynı değer bir çöküntü çukurunda yer alan Develi İlçesi’nde de merkezdeki kadardır. Yağış miktarı ise, ilin yüksek kesimlerinde yer alan bölgelerinde daha fazladır.
Kayseri İli'nin birçok yerinde bozkır iklimi özellikleri vardır. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve kar yağışlıdır. Yüksek yerlerde ise yayla iklimi hüküm sürer.
En sıcak günler Temmuz ve Ağustos aylarında olup bazen 38 ºC’a kadar yükselir. Bu ayların ortalama sıcaklığı ise yaklaşık , 23 ºC’dir. En soğuk günler ise Aralık, Ocak ve Şubat aylarında olup sıcaklığın bazen -36º C’a kadar düştüğü görülmektedir. Kış ortalaması ise –2 ºC ile –6 ºC arasındadır. Son altmış yıllık gözlemlere göre merkezde ortalama sıcaklık, 10.4 ºC’dir.
Kayseri’de kapalı gün sayısı oldukça azdır. Kapalı gün sayısı ortalama 68, açık ve güneşli gün sayısı ise 110 gün civarındadır. Ortalama nispi nem miktarı %65’tir. Ortalama yağış miktarı ise metrekareye ortalama 375 kg’dır. İl en fazla yağışı Nisan, Mayıs ve haziran aylarında almaktadır.
Kayseri il merkezi ve 10 ilçesinde yer alanı istasyonlardan meteorolojik ölçümler yapılmaktadır.
[COLOR=red]Bitki Örtüsü[/COLOR]
Kayseri il topraklarında, ovalarda olduğu gibi dağ ve tepelik alanlarda da bozkır bitki örtüsü egemendir. İlin yüksek kesimlerinde yer yer iyi orman örtüsüne de rastlanırsa da topraklar genellikle bozuk orman ve çalılıklar ile kaplıdır. Bu duruma gelmesinde eski orman örtüsünün insan eliyle yok edilmesinde büyük payı vardır. İlin güney kesiminde toros dağlarının yer aldığı bölümde kara çam, kızıl çam, kök nar, ladin ve meşe türleri bulunmaktadır. İyi sayılabilecek nitelikteki ormanlar Tomarza, Yahyalı ve Develi ilçeleri çevresinde yer almıştır. Ormandan yoksun kalmış olan iç kesimlerdeki dağlarda ise seyrek çalılarla birlikte otluklar geniş yer tutar. Dağlar arasındaki çöküntü havzalarında ve ovalarında önceleri bozkır örtüsünün egemen olmasına karşılık, bu kesimler daha sonra geniş ölçüde tarım alanı durumuna getirilmiştir. Dağların etek bölümleri ise genellikle dağlık ve bahçeliktir. Dağların yüksek kesimlerinde güvenlikler (altragalus soyundan dikenli, yastık biçimli bitkiler), otluklar ve bunların arasında dikenlikler ve yüksek dağ çayırlarına rastlanmaktadır.

Kayserinin Tarihi Eserleri

Tarihi yapılar uygarlıkların mirası olarak bırakılan kültür varlıklarıdır. Bu anıtların bakımı iyi yapılamadığından, günden güne yıpranarak mimari, tarihi ve estetik özelliklerini kaybetmektedirler. Tahribata neden olan bakımsızlık, ilgisizlik ile iklimsel şartların olumsuz etkilerinin yanı sıra, bu tarihi yapıların üzerinde yetişen bitkilerin de payı bulunmaktadır. Bu bitkiler, tarihi yapılar üzerinde estetik olarak güzel görüntü vermeleri yanı sıra zamanla yapıların bozulmasına neden olmaları açısından zararlıdır. Young (1996) tarihi anıtlar üzerinde bulunan mikroorganizmaların bunlara büyük oranda zarar verdiklerini bildirmiştir. Bu yapıları çevreleyen duvarlar üzerinde bulunan bitkilerin estetik özelliği ve bitki türleri hakkında az sa-yıda çalışma yapılmıştır (Ahmed ve Durrani 1970; Gemici et al. 1991; Aksoy ve Çelik 2000).
Bu çalışmada Kayseri'deki tarihi yapılar üzerinde bulunan bitkilerin, bu yapılara verdikleri zararları ve buralara nasıl taşındıkları üzerinde durulacaktır.
Araştırmamız sonucunda Kayseri ve çevresindeki tarihi yapılar üzerinde 10 fa-milyaya ait 27 tohumlu bitki türü tespit edilmiştir. Tarihi yapılarda görülen türle-lerin listesi aşağıda Cetvel'de ve örnek resimlerde verilmiştir.Bu türler arasında en sık görülenler; Parietaria judaica, Verbascum mucronalum. Alkanna orientalis var. Oientalis, Bromus tectorum ve Conyza canadensis'dir. Ortü değeri en yüksek ve en çok bulunan türler sırasıyla Parietaria judaica, Verbascum mucronatum, Alkanna orientalis var, Orienlalis ve Bromus tectorum'dur. Tarihi binaların duvarlarında sıcaklık değişimleri rüzgar aşındırması ve yağışların etkisi sunucu yıpranmalar oluşmaktadır. Yıpranan bina duvarları üzerine rüzgarla bir miktar toprağın taşınması ve atmosferdeki toz bulutlarından da bir miktar ilavesiyle ortam bitki tohumlarının çimlenmesine elverişli duruma gelmektedir. Daha sonra bitkilerin diasporları rüzgar veya hayvanlar tarafından taşınmaktadır. Bu taşınma olaylarında Composirae familyasından üyeleri paraşütleri olan diaspor içerdiğinden (Senecio, Conyza ve Sonchus) daha başarılı olmaktadır. Ayrıca karıncalar ve kuşlar da Poacae üyelerini taşımaktadır (Ridley, 1930). Bunlara ilaveten kuşların yedikleri tohumların bir kısmının tohum kabuğunun kalın olmasından dolayı, midesinde sindirilememekte ve dışkıyla birlikte dışarı atılmaktadır. Bu durum Capsella bursapastoris (Çoban çantası) iyi bir örnek teşkil etmektedir ( Aksoy, 1998).
Küçük sanayi siteleri ve organize sanayi bölgeleri sanayi sektörünün altyapısı olarak değerlendirilebilir. Kayseri'de KSS kapsamında 3500'e yakın işyeri yapılmıştır. İlde 8 KSS faaliyet göstermektedir. Kayseri'de 6 organize sanayi bölgesi bulunmaktadır. 1. Organize Sanayi Bölgesi dışındaki Mimarsinan Organize Sanayi ve İncesu Organize Sanayi bölgeleri 2005 yılında faaliyete başlamıştır. Sanayi altyapısı çerçevesinde Kayseri Serbest Bölgesi de önemli bir yere sahiptir. Kayseri Serbest Bölgesi Türkiye'nin en büyük serbest bölgesi alanına sahiptir. Kayseri Serbest Bölgesinde 2007 yılı verilerine göre yaklaşık 43 tesis faaliyet göstermektedir. Kayseri 1. Organize Sanayi Bölgesinde 2006 yılı itibariyle 711 sanayi tesisi bulunmaktadır.
Ticaret sektörü, gerek sanayileşme ve kentleşme olgularıyla olan iki yönlü bağlantısı ve gerekse yarattığı gelir ve istihdam açısından Kayseri için çok önemlidir. Sanayi yapısı ile tarım ve hayvancılık potansiyeli Kayseri'deki mevcut ticari hayatın gelişmesinde önemli bir yer tutmaktadır.

Kayseri'nin sanayi üretim kapasitesi ve çeşitliliği dış ticareti de geliştirmiştir. takribi bir buçuk milyar dolar ihracat gerçekleştirilmektedir. İlde 20000'i aşkın ticaretle uğraşan işyeri vardır. Kayseri'de bankacılık da gelişmiştir.
Gelişim bileşenleri açısından Kayseri yeterli bir ildir.

Sanayinin gelişimini sürdürmesi açısından Kayseri'nin avantajlı olduğu ve olmadığı durumlar irdelendiğinde, dezavantajlı durum görülmemektedir.

Erciyes Dağı

İÇ ANADOLUMUZUN Tekir Yaylası üzerinde bulunan ERCİYES Kayak Merkezi (3916) m. Türkiye'nin en gözde manzarası , Kayak öğrenme ve yapmaya en elverişli düzgün pistine sahiptir. Kayseri ilinin 25 KM güneyinde yükselir. Kayak severler bilir ; Kayak kaymanın zevkini en güzel toz kar verir en güzel toz karı erciyes verir. Toz kar zevkini ve kayağın tadının doruklarına ulaşacağınız erciyeste 8 adet mekanik lift bulun maktadır. Bunlardan 3'ü Baby-lift 3'ü teleski ve 2'si dünyada kayakçıların en çok tercih ettiği telesiyejdir. Bu telesiyejler ZÜMRÜT Limited Şirketinin bünyesinde bulunup Erciyes kayak merkezinin en uzun ve taşıma kapasitesi en fazla olan mekanik tesisidir. 1'inci telesiyej1500m uzunluğunda olup, 2215 rakımdan başlar ve2550 rakımda biter. Daha çok profesyonel kayakçılara hitap eden 2'inci telesiyej 1600 mt uzunluğunda olup sizleri 2550 rakımdan alıp 3000 rakıma ulaştırır. Bu özelliklerinden dolayı Türkiye de bulunan en uzun chair -lifttir.
Konumu: Kayseri’nin hemen güneyinde yükselir. Yaz tırmanışları için en uygun zaman Mayıs-Ekim ayları arası. Sönmüş genç bir volkan dağ, Orta Anadolu’nun en yüksek doruğudur. Dağın kuzeyinde 700 m. uzunlukta bir dağ buzulu vardır. Doğu yüzünde 2100-2900 m. yükseklikte yer alan Tekir yaylası bir kış sporları merkezidir. Telesiyejden sonra kamp yeri olan Çobanini’ne kışın yürüyerek yaklaşık 2,5-3 saatte gidilir. Tırmanış genellikle Çobanini’nden mola taşına kadar 1 saat sürüyor. Mola taşı tam şeytan deresinin ağzındadır. Buradan, küçük zirve yaklaşık 2-3 saat sürer. Orta Anadolu'nun en yüksek doruğu olan Erciyes Dağı (3916 m.) Kayseri ilinin hemen güneyinde yükselir. Erciyes Dağı, sönmüş bir volkandır. Üzerinde birçok yan volkan konisi bulunur. Dağın yüksek kısımları yılın her mevsiminde kalıcı karlarla örtülüdür. Dağın kuzeyinde ise 1 km. uzunlukta bir dağ buzulu mevcuttur. Erciyes Dağı'nın 1500 m. yüksekliğe kadar olan kesimleri bağlarla kaplidir. Dağın doğu yüzünde 2100-2900 metreler arasında yer alan Tekir Yaylası aynı zamanda bir kış sporları merkezidir. Kayseri şehir merkezine 25 km. uzaklıktadır. Erciyes Kayak Merkezi, ülke düzeyinde dağ turizmi ve özellikle kış sporları turizmi açısından, geliştirilmesi gereken bir kaynak özelliği taşmaktadır. Kayak
alanları % 30 ile %

 

 

 

Önemli Telefonlar

Valilik : (+90-352) 221 09 17
Belediye : (+90-352) 231 13 76
Hastane : (+90-352) 336 88 84
Polis : (+90-352) 338 14 02
Jandarma : (+90-352) 437 58 09
İl Turizm Müdürlüğü Tel : (+90-352) 222 39 03
[/SIZE][/B]
Kayseri'de Sağlık hizmetleri Sağlık Bakanlığı'na bağlı kurumlarda, Erciyes Üniversitesi'nde, özel sağlık kuruluşlarında ve Askeri Hastanede yürütülmektedir. Bu kurumlara bağlı olarak toplam 21 hastane mevcuttur.
İl genelinde toplam 668 uzman doktor, 456 pratisyen doktor, 278 asistan doktor, 177 diş hekimi görev yapmaktadır. 1360 hemşire, 650 ebe, 814 sağlık teknisyeni, 351 eczacı ve 271 sağlık memuru ile birlikte toplam 5025 sağlık görevlisi bulunmaktadır.
Bu durumda; bir uzman hekime düşen nüfus 1646, bir pratisyen hekime düşen nüfus 2411 ve bir hemşireye düşen nüfus 809 kişidir. Yatak işgal oranı yüzde 75.3, bebek ölüm hızı binde 16.1’dir.
Sağlık Bakanlığına Bağlı Kurumlar
Sağlık Bakanlığına bağlı 13 hastane, 102 sağlık ocağı, 151 köy sağlık evi, 259 mahalle sağlık evi, 2 verem savaş dispanseri ile 1 ana çocuk sağlığı ve aile planlaması merkezi bulunmaktadır. Hastanelerin isimleri ile yatak kapasiteleri EK 8’deki 29 nolu tabloda verilmektedir.
Erciyes Üniversitesi Hastaneleri
Erciyes Üniversitesine bağlı Gevher Nesibe Hastanesi 866, Mehmet Kemal Dedeman Onkoloji Hastanesi 80, Mehmet ve Yılmaz Öztaşkın Kalp ve Damar Hastalıkları Hastanesi 122, Semiha Kibar Organ Nakli ve Diyaliz Hastanesi 56 yatak olmak üzere toplam 1.124 yatak kapasitesi bulunmaktadır. Erciyes Üniversitesi Hastanelerine ait bilgiler EK 8’deki 30 nolu tabloda yer
almaktadır.
Özel Hastaneler
Kayseri'de 7 özel hastane bulunmaktadır. A.Çeşmebaşı Melikgazi Belediye, Ömür, Kalp, Güneş, Sevgi ve Derman Hastanesi adıyla bilinen bu hastanelerde toplam 181 yatak bulunmaktadır. İlde bulunan özel hastanelere ait bilgiler EK 8’deki 31 nolu tabloda yer almaktadır.
İlde ayrıca; Kızılay Tıp Merkezi, İbni Sina Tıp Merkezi (2), Hunat Tıp Merkezi , Tekden Tıp Merkezi, Lokman Hekim Tıp Merkezi, Örnek Tıp Merkezi, Özel Dünya Tıp Merkezi ismi altında toplam 8 adet özel tıp merkezi bulunmaktadır.
Güneş Polikliniği, Kayseri Polikliniği, Şelale Polikliniği, Melikgazi Merkez Polikliniği, Yaşam Polikliniği, Tek Polikliniği, Deva Polikliniği, Sevgi Polikliniği, Davet Polikliniği ve Çare Polikliniği adı altında 10 adet özel poliklinik vardır. Ayrıca İlde Kayseri Lazer Göz Merkezi, Alfa Teşhis Merkezi , Hüma Dal Merkezi, Özel Kayseri Göz Merkezi ve Özel Fizirom F.Tıp Merkezi bulunmaktadır.
24 Tıbbi tahlil laboratuvarı, 1 adet böbrek taşı kırma merkezi, 36 röntgen teşhis laboratuarı, 106 özel muayenehane, 128 özel diş hekimliği (muayenehane), 319 özel eczane, 3 adet özel diş polikliniği ve 11 ecza deposu, ilde bulunan diğer sağlık kuruluşlarıdır.

 
  Bugün 3 ziyaretçi (4 klik) kişi burdaydı!

SİTE TASARIM ve İÇERİK YÖNETMENİ
Kemal MÜFTÜOĞLU
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol